TANDIR
Ağız Çapı: 55 cm, taban çapı: 80 cm, Yüksekliği: 100 cm, olan kesik koniyi andıran bir silindir diyebiliriz, Alt tabakda 20 X 20 ebadında küçük bir delik vardır. Buraya KÜVLE denir. Özel Seramik (Tandır Toprağı) ten yapılır. Kuruduktan sonra ev damına veya, ayvana yer seviyesinde gömülür. Gömülme yeri eşilirken, KÜVLE, deliği için o çapta bir kalas tandır ağzından 1 m. mesafelik yere kadar konur, Tandır gömülürken bu kalasın etrafı çökmeyecek tarzda doldurulur. Bilahare, bu kalas çekilip alınır, Tandır yanarken havayı buradan alır. Odunların iyi tutuşması için tandır eğişi ile karıştırılır. Zaman zaman küvle bir bez veya kadınların elbiselerinin etekleri yardımıyla havalandırılır. Tandır yapımı özel bir sanat gerektirmez. Ancak çamurunun çok iyi hasıl edilmesi gerekir, Çamur tam kıvamında olmazsa ,çabuk bozulur. Önce özel yerlerden toprağı getirilir. İyice elenir. İçerisine keçi kılı katılarak çamur yapılır. Bu çamur bir gün bekletilir. Ertesi gün tekrar yoğrulur. Tandırın alt kenar çemberi yere çizilir. Çamur, 7 -8 cm kalınlığında ve çapı dolanacak kalınlıkta silindir şekline getirilir. Çizilen çizgi üzerine düzgün bir şekilde yerleştirilir. Bu silindirler yeniden yapıldıkça ilk halka üzerine konur. Ölçülerin formda olması için ağız çapı ile taban çapı bir sopa ile daima kontrol edilir. Her çamur silindir diğerinin üzerine konuldukça araları kendi çamuru ile hem içten hem de dıştan doldurulur. Zaman zaman kurumaya bırakılır, tekrar örtülür. Hepsi birden örülmeye kalkılırsa tandır yamuklaşır hatta çöker. En son olarak GÖG denilen ağız kısmı yapılır. 7- 8 cm. dışa taşkın bir hal alır. Zamanla kırılmamasını ve üzerine konulacak malzemeleri taşıması için yapılmıştır. Böylece tandır tamamlanmış olur. Ancak daha tam kurumadan belli bir kıvamda LÖĞÜN yapılır. löğün tandırın içinden yapılır. Bir kişi tandırın içine girer, eline bir taş alır, usulüne göre tandıra sürerek onu tesviye eder. Tandır, bu tesviye anında bir nevi parlaklık da kazanır. Löğün ne Kadar hassas yapılırsa, tandır o kadar iyi ekmek, kete, gılik , oğlik peksimet vb. pişirir. Löğün iyi olmazsa bilhassa kete- peksimet , pek iyi pişmez, Hatta tandıra ilk vurulurken tutmaz.
Löğün işi, bittikten sonra gömülecek yeri eşilir. Buraya ta toprak seviyesinde gömülür. Yakmak için yapılacak iş hesaba katılır, HAMUR TANDIRI ve GÜN TANDIRI diye isimlendirilir. Hamur tandırında kalın ve kuvvetli odun, gün tandırında ise banyo için, su ısıtmak, bir takım yemekleri pişirmek maksadıyla daha az enerji ve kalorisi olan yakacaklar yakılır. TANDIR yanarken üzerine HATIRCEK Denilen artı (+) veya çarpı (X) işareti şeklini alabilen bir demir konur. Kapkacak bunun üzerine yerleştirilir. Tandır yanarken yemekler burada pişer, Tam pişmemiş olanlar da egişlerle tandıra (dibine kalan ateş üzerine) bir sac ayağı yerleştirildikten sonra buraya konur ve burada pişer ki, bu genelde Fasulye, Keşkek, Gendime Pilavı, Gendime Çorbası, Paça diğer et yemekleri, ayrıca Su Böreği, Baklava, Sarığı, burma, Lokma vs. Hamur işleri dışında tandırda güveç de pişirilir.
Ekmeklerimiz tandırda pişirilir. Günlük ekmeği, Lavaş, Değirmi Ekmek, El Ekmeği, Gılik, Loğlik diye isimlendirebiliriz. Bunlardan gılik ve loğlik çabuk bayatladığı için az yapılır. En fazla iki günlük olur. Fakat lavaş ve değirmi ekmekler 10-15 hatta 20 günlük yapılır. Bayatladığı zaman sofra bezinin arasına suçilenerek üst üste konur. Sonra üst üste kapatılır. 20-25 dakika bekledikten sonra taze pişmiş gibi yumuşacık olarak yenir. Bunlar dışında özel olarak sabah kahvaltılarında yenmek üzere, kete ve peksimet yapılır. Tabi bunlarda tandırda pişirilir.
EKMEK YAPIMI
Ocak üzerine el kazanı ile ısınması için su konur. Hamur teknesi, un, ekşi hamur (Maya olarak kullanılır), Maşrapa, Tekne Egişi, ince elek, Sofra bezi hazırlanır. Sofra bezinin üzerine hamur teknesi konur. Un ince elekle tekne içerisine elenir. Elenen un teknenin bir tarafına yığılır. Kalın boş kısımda yeterince tuz, ve ekşi hamur iyice eritilir. Sonra elenen un yoğrulmaya başlanır. Yoğurma işleminde ve ekşi hamur iyice eritilir. Sonra elenen un yoğrulmaya başlanır. Yoğurma işlemine hamur tam kıvamına gelene kadar devam edilir. Daha sonra tekne egişi ile dirsekten itibaren hamur olan ellerle teknenin etrafı kazınır. Üzeri kapatılarak ekşimeye (Mayalanmaya) bırakılır. Mayalanmaya yüz tutar tutmaz tandır, kalorisi bol olan odunlarla yakılarak iyice tav aldırılır. Tandır yanmakta iken Dastar (Hamur Topakları Örtüsü) açılır. Hamur Küntlenmeğe başlanır. (Küntlemek: Topak Yapmak). Bütün hamur küntlendikten sonra üzerleri örtülür. Tandırda ki odunlar yandıktan sonra Parduç bezi ile tandırın isleri silinir. O zamana kadar artık küntler kırkır'a (açılacak kıvama)gelmiştir. Tandır başına sofra bezi, hamur tahtası, merdane, rapata ve egiş getirilir. Ayrıca bir tabakla da su konur. Tandırda tutmayan ekmeklerin arkasına elle sürülür. İyi yapışmasını sağlar. Ekmeği açacak kişi bir tepsi ile küntleri yanına alır. Tahta üzerine biraz un serptikten sonra, küntü kor merdane ile açarak yufka haline getirir. Ekmeği pişiren kişi ise, rapata ile (ellerinin üzerinde iyice açıp, incelttiği yufkayı rapatanın üzerine serer.) birlikte tandıra yapıştırır. Ekmek yapışınca rapatayı geri alır. Yoğrulan hamur bitene kadar bu işlem devam eder. Oval şeklinde yapılan ekmeğe lavaş, yuvarlak şekilde yapılan ekmeğe ise değirmi ekmek denir. Bunun bir sayısı yoktu. Pişirici, yorulunca ekmeği çok çarpmasın diye değirmi ekmek yapar. Gılik, loğlik ve el ekmeği için özel bir hamur yoktur.
Hamur pişirici hamur topağını eli ile hafif bastırır. Gerek eliyle gerekse rapatayla tandıra vurursa buna GILİK denir. (İçine ceviz veya bir parça tereyağı konur) hamur bir şey katmadan oval bir şekilde tandıra vurursak buna loğlik, topağı iyice yassıltarak vurursa buna da el ekmeği denir. (Loğlik arasına ceviz de konur)
BÜRYAN YAPIMI
Koyun kesilip temizlendikten sonra , dört ayağı birbirine geçirilir. Biraz soğuduktan sonra bir kaç yerinden delinir. Üzerine yoğurt sürülür. Bacaklara bir demir geçirilerek tandıra asılır. Tandıra bir el kazanı veya büyük bir tencerede bulgur pilavı konur. Akan,yağlar bu pilava aksın diye boynu ayrıca kırılır. Tandıra asıldıktan sonra tandırın ağzı bir saçla kapatılıp, tandırın etrafı, küvlesi ve sacın etrafı çamurla sıvanır. Sac üzerine ayrıca aynı çamurdan bir kilo kadar topak konur. Bu topak kuruyunca büryanın yemeğe hazır olduğu anlaşılır, Fazla pişerse kurur yenmez. Az pişerse lezzeti olmaz. İsteyen pilavla, isteyen yalnız etinden yer.
KEŞKEK YAPIMI
Gendimeden yapılır. Kemiksiz et olması tercih edilir. Hele üç dört adet keklik olursa bunun keşkeğine Doyum olmaz. Bir etli pilav için her şey hazırlanır. Den olarak gendime konur. Çok fazla pişirilir. (Tandırda yapılması daha iyi olur) Etler kemiksiz olduğu için iyice ezilmiştir. Tam ezilen denler yeniden bir kaşık arkasıyla Çarpıla çarpıla macun haline getirilir. Sıcak yenecekse üzerine tereyağı dökülür. Soğuk olarak yenmesi tercih edilir. Bunun için bir tepsiye boşaltılır. Soğumaya bırakılır. Bir gün de bekletilir. Ertesi gün hafif ateşte ısıtılır. Tepside ters çevrilir. Çok az daha ısıtılır. Tandır ekmeği, soğan eşliğinde yenir.
EKMEK ISLATMASI
Ekmek bir tepsiye doğranır. Üzerine salça ile kavurma, bol kuru soğan, yumurta kırılarak pişirilen karışım dökülür. Servis yapılır.
KELECOS
Fetir (Maya' sız) saç ekmeği yapılır. Bir tepsiye doğranır. Üzerine kavurma, salça, soğan (Soharıç) konulduktan sonra bolca kurut ezilip dökülür. (Kurut: Çökeleğin kurutulmuşudur ) Ayrıca bolca ceviz içi dökülür.
YUMURTA BORANI
Tandır ekmeği doğranır. Üzerine haşlanmış yumurta ile yoğurt dökülerek servis yapılır.
DÜĞÜN YEMEKLERİ
İki türlü yemek verilir.
1-Babukko, yanında yarma çorbası, hoşaf
2-Ufak Yemek: Bamya, yaprak dolması, üzüm kasefesi, hoşaf, pilav, börek, sarığıburma, baklava, zerde, kuzu dolması, kaburga dır.
Babukko verilince ufak yemek verilmez. Yemek protokolü: Önce çorba, sonra da babukko ile hoşaf birlikte verilir.
Bir Aylık, veya 15 günlük kavurma yapılırsa buna Zifir denir.
HAŞIL
Sütlü haşıl, pekmezli haşıl, ballı haşıl ve yağlı haşıl olmak üzere dörde ayrılır.
Sütlü Haşıl
Aş yarmasının ufağından bir miktar alınır, biraz piştikten sonra üzerine un ilave edilerek biraz daha karıştırılarak pişirilir. Marmelat haline geldiğinde, biraz soğutularak üzerine süt dökülür ve servis yapılır.
Ballı Pekmezliği ve Yağlı Haşıllar
Kaynayan suya un katılır. Marmelat haline gelinceye kadar pişirilir. Ocaktan alınır. Soğumaya bırakılır, soğuduktan sonra tabaklara konur. İsteyen bal, isteyen pekmez, isteyen de yağ dökerek yer.
KAYGANA
Üç dört tane yumurta, yarım kilo süt ve un marmelat kıvamında yoğrulur. Tavada yağ kızdırılır. Ocaktan geri alınır. Yapılan hamurdan kaşıkla alınarak tavaya konur ve daire şeklinde dağıtılır. Tekrar ocağa konur. İyice kızarıncaya kadar pişirilir. Servis yapılır.
BİŞİ
Genellikle hamur (Ekmek Yapımı) günlerinde pişirilir. Ekmek için hazırlanmış künt (topak) lar dan bir kaç tane alınır. Un ile biraz yassıltılarak tava içinde kızdırılmış yağda iyice kızarıncaya kadar pişirilir.
MAKARNA
Çorba hamuru gibi çok koyu hamur yapılır. Bunlar tabaklara ayrılarak tahta üzerinde oklava ile açılır. Açılan yufkalar üst üste konularak, 5 cm genişliğinde parçalara ayrılır. Sonra yeniden üst üste konularak 3 -4 mm genişliğinde doğranır. Kaynayan suda iyice haşlandıktan sonra iliştir (Kevgir) den süzülür. Bir tepsiye konur. Kaşığın sapı ile alt üst edilir. Biraz soğuduktan sonra, isteyen üzerine salçalı kıyma, pul biber, isteyen de dağlanmış yağ ve peynir dökerek yer.
ERİŞTE
Günlük ve kışlık olarak yapılır. Kışlık yapılan su ve un yoğrulur. Fazlaca yapıldığından yoğrulması zor olur. Bunun için, hamur testlere konur. Üzerine beyaz bir örtü serilir. Ayaklarla çiğnenerek, kıvama getirilir. Daha sonra yumurtadan büyük parçalara ayrılarak oklava ile açılır. 2 -3 mm. kalınlığında kesilir. Kurutulmaya bırakılır. Kuruduktan sonra tenekelerde saklanır. Günlük yapılırsa az olduğundan elle yoğrulur. Aynı işlemlerden sonra kaynayan suda haşlanır. Kevgirden süzülerek tepsiye konur ve tereyağı ile yağlanarak servis yapılır. Kışlık erişte de aynı şekilde pişirilir.
EL BÖREĞİ
Hamuru süt, yumurta ve yağ ile yoğrulur. Ceviz büyüklüğünde topaklara ayrılır. Oklava ile açılır. Arasına peynir ve maydanoz karışımı konursa peynirli el böreği, kıyma konursa kıymalı el böreği denir. Bilahare bunlar tereyağında kızartılarak servis yapılır.
ÇÖKELİKLİ
Su, tuz ve un yoğrulur. Yumurtadan büyük topaklara ayrılır. Oklavayla açılır. Arasına bolca çökelik konur. Sonra sac üzerinde pişirilir, Tereyağı ile yağlandıktan sonra servis yapılır .
LÜLE BAKLAVA
Bir bardak süt, bir bardak 'da tereyağı ile un yoğrulur. Kulak memesi yumuşaklığında olan hamur yarım saat dinlendirilir. Yumurtanın sarısı kadar yuvarlaklara ayrılır. Çok ince olarak oklava yardımı ile açılır. Açılan yufka kalın bir oklavaya sarılır. Sarıldıktan sonra her iki baştan ortada toplanacak şekilde büzülür. Sonra tepsiye dizilir. Üzerine kızgın yağ döküldükten sonra her iki baştan ortada toplanacak şekilde büzülür. Sonra tepsiye dizilir. Üzerine kızgın yağ döküldükten sonra fırına konur. Çok az pembeleşince fırından alınır. Üzerine pudra şekeri serpilir.
LOKUM
250 GR. yağ elde sıvı hale gelinceye kadar yoğrulur, Bir yumurta, bir yemek kaşığı yoğurt, bir yemek kaşığı limon suyu unla kulak, memesi yumuşaklığında yoğrulur. Bu hamur tepsiye konur. Fırına verilir. Piştikten sonra üzerine pudra şekeri serpilir.
HELVA
Yarım kilo tereyağı yeteri kadar unla karıştırılır bir kapta yoğrulur. Kızarıncaya kadar kavrulduktan sonra bir bardak sütte şeker ezilir. Helva tencerenin bir kenarına alınır. Hazırlanan sütlü şeker tavanın boş kenarına dökülür. Kaynamaya başlayınca ateş söndürülür. Bu defa her ikisi karıştırılıp dinlenmeye bırakılır. Daha sonra tabaklara konur.
MANTI
Un normal tuz ve su ile katı olarak yoğrulur. Kabarana kadar yoğurmaya devam edilir. İki yumurta büyüklüğünde yumaklara ayrılır. Oklava yardımı ile normal şekilde açılır. Kare şeklinde parçalara ayrılır. Aralarına hazırlanmış olan malzeme (Kıyma, maydanoz, soğan, kırmızı ve karabiber) kare yufkaların içine konur. Dört ucu bir araya getirilerek bağlanır. Kaynayan suda haşlanır. Kevgirden süzüldükten sonra tabaklara alınır. Sarımsaklı yoğurt ile servis yapılır.
HAMUR BORANI
Mantı hamurudur. Yufkalar açıldıktan sonra üst üste konur. 5 cm. genişliğinde parçalara ayrılır. Bu parçalar gene toplu olarak üçgen şeklinde kesilir. Kaynayan suda haşlanır. Kevgirden süzüldükten sonra tabaklara alınır. Sarımsaklı yoğurt ile servis yapılır. Üzerine yağ dökülür.
ŞİRİN
Su, tuz ve un birlikte yoğrulur. Yumurta büyüklüğünde topaklara ayrılır. Hamur mayasız olur ki buna fetir denir. Yufkalar açılır. Sac üzerinde pişirilir. Kalın bir örtü içerisinde bekletilir. Daha sonra yufkalar iki parmak genişliğinde katlanır. Birer parmak genişliğinde bıçakla kesilerek tepsiye dizilir. Üzerine bal ve yağ dökülürse “Ballı Şirin”, sarımsaklı yoğurt dökülürse buna da “Yoğurtlu Şirin” denir.
BABUKKO
Su, tuz ve un karıştırılarak yoğrulur. Ancak hamur çok koyu olması gerekir ki bunu yoğurmaya kadınların pek gücü yetmediği için erkekler tarafından yoğrulur. Yoğurma kıvama gelinceye kadar devam eder. Buna hasıl ekmek denir. Tam hasıl olduktan sonra 3-4 kiloluk topaklara ayrılır. Bunlar gene erkekler tarafından tandıra vurulur. Bazen de özel ocak yapılarak ocağa gömülür. Piştikten sonra normal sıcaklıkta soğumaya bırakılır. Kabuk kısmı bıçakla çıkarılır. İç kısmı başka bir tepsiye konur. Biraz daha soğuduktan sonra üç-beş kişi bu içi ufalamaya başlar. Bu iç tam et bulguru inceliğinde ufalanır. Yeniden bir tepsiye konur. Üzerine kurut (Çökelik Kurusu) ezilerek dökülür. Tam ortasına bir çukur açılır. Buraya oldukça bol tereyağı dökülür. Aynı kaptan yenir. Bazen de kabuk tencere şeklinde içi boşaltılır. İç buna dökülür. Sonra kurut ve tereyağı dökülerek yenir. Eski düğünlerin en gözde yemeğidir. Bunun yanında Yarma çorbası. sonra da babukko ile armut hoşafı birlikte verilir.
SİGARA BÖREĞİ
Un, yağ, yumurta, sütle yoğrulur. Yumurta kadar topaklara ayrılır. Oklava ile açıldıktan sonra yufkalar üçe bölünür. Aralarına kıyma konulursa kıymalı, peynir konulursa peynirli, patates konulursa patatesli sigara böreği denir. Bunlar yağda kızartılır.
LOKMA VE TULUMBA TATLILARI
Bunların her ikisinin de hamuru aynı olur. Hamur kaşıkla alınıp tavaya konursa lokma tatlısı, bir makinadan konulursa buna da tulumba tatlısı denir. Bundan başka bohça tatlısı da yapılır ki bununda hamuru aynıdır. Yağ, süt, yumurta ile un yoğrulur. Dinlendikten sonra tavada kızartılır. Üzerlerine kestirilmiş şeker dökülür. Ancak bohça tatlısı ceviz kadar alınarak açılan yufka karelere bölünür. 10 cm kadar olan karelerin içine ceviz konularak köşelerinde bohça gibi kıvrılır. Kızartıldıktan sonra üzerine kestirilmiş şeker dökülür.
KESME ÇORBA (Un Çorbası)
Tuz ve su ile un koyuca yoğrulur. Çokça yoğrularak kıvama getirilir. Bıçakla kesilerek topak yapılır. Bunlar oklava ile normal kalınlıkta açılır. Yufkalar un yardımı ile üst üste konur. Bunlar 5 cm genişliğinde parçalara ayrıldıktan sonra, erişte gibi fakat daha genişçe doğranır. Tencerede soharıç yapılır. (Kavurma, soğan, salça, kızarıncaya kadar kavrulur). Yarım tencere su konur, yeterince tuz atılır. Su kaynayınca kesilen hamur suda tam pişene kadar kaynatılır. Kaynarken maydanoz doğranır. Ocaktan alınır. 5- 1O dakika bekletildikten sonra nane ilave edilir. Daha sonra dövülmüş iç sarımsak konur. Bunu müteakip ayran katılıp karıştırılır. Servis yapılır.
KUZU DOLMASI
Pilavlık pirinç hazırlanır. Pirinç içine biraz kuş üzümü ve fıstık konur. Pilavda kullanılan diğer salça, tuz, biber karabiber gibi malzemeler karıştırılıp kuzunun içine doldurulur. Kuzunun karın zarlarından dikilir. Bir el kazanında haşlandıktan sonra tandırda kızartılır.
ZERDE
Önce nohudun haşlanarak kabuğu alınır. Bildiğimiz pilavın malzemesine katılır. Birlikte pişirilir. Üzerine üzüm kasefesi dökülür. servis yapılır.
KABURGA
Kuş üzümlü etli pilav (yalnız pirinçten yapılır) pişirilir. İçerisine fıstık ve nohut (kabuğu alınarak) konur.
EKŞİLİ
Bir nevi bulgur çorbası olup, içerisine ekşi sebze ve meyvelerden katılarak pişirilir. (Karamuk yaprağı, aluça (erik), kara erik kurusu (tamas kurusu)). Genellikle her hamur günü mutlaka pişirilir. Taze ekmekle çok daha lezzetli olduğu için o gün yapılması tercih edilir. Önce ekmek bir tepsiye doğranır. Üzerine pişirilen bu ekşili yemeği dökülür. Servis yapılır.
KAPAMA
Bildiğimiz (bulgur) pilav malzemesi hazırlanır. İçerisine yeşil fasulye kurusu konursa lövlez kapama, taze kabak (kışlık kabak) katılırsa kabak kapaması denir. Üzerine mutlaka tereyağı ekilir.
BAMYA
Önce temizlenir. Suda haşlanır. Suyu süzülür. Hazırlanmış et ve et suyuna konur. Tavada eritilmiş tereyağıyla salça katılır. Biber, süs biberi, limon veya limon tuzu katılır. Piştikten sonra servis yapılır. Yeşil fasulye türlü patates yemeklerinin önce soharıç yapılır. Sonra etle pişirilir. Diğer yemeklerimize önce soharıç yapılır. Bunlar bulgur, pirinç karıştırılarak pişirilir.
KETE VE PEKSİMET YAPIMI
Bunun (Ketenin) hamuru özel olarak hazırlanır. Ayrıca un ve tereyağının yoğrulmasından birde iç hazırlanır. Ketenin hamuru süt ve yağ ile yoğrulur. Kabarması için biraz karbonat katılır. Hamur fazla yoğrulmaz. Üzeri güzelce örtülür. Mayalanınca gene hamur tahtası ve sofra bezi getirilir. Oklava hazır bulundurulur. Hamur topak halinde kesilir. Tahta üzerinde biraz yoğrulduktan sonra oklava yardımıyla unlanarak incecik bir yufka halinde açılır. Acılan hamur ikiye katlanır. Arasına hazırlanan içten konur. Bu da iki üç kat tekrar katlandıktan sonra rulo haline getirilir. Üzerine yumurta sürülerek tandıra vurulur.
BÖREK YAPIMI
Bir kepçe yoğurt, 4 adet yumurta, yarım kepçeden az su hazırlanır. Bu malzeme un ile karıştırılır. Hamur kabarana kadar yoğrulmaya devam edilir. Yumurtadan küçük topaklara ayrılır. Yarım saat dinlendikten sonra, sofra tahtası üzerinde oklava ile çok ince açılır. Pişirilecek tepsi önceden yağlanır. Bu yağın üzerine açılan yufkalarda bir tane tam olarak konur. Diğer yufkalar kaynayan suda haşlanır. Ancak haşlanan yufkalar önceden ikiye bölünür. Haşlanan bu yarım yufkalar kevgirle alınır. Suyu süzüldükten sonra tepsiye konur. Yiyecek kişi sayısına göre yufkalar 8 -10 -12 adet olur. Yufkalar tam yarı olunca arasına peynir, maydanoz ve tekrar yağ konur. Bunun üzerine haşlanmamış tam yufka konur. Yufkaların diğer yarıları da haşlanıp tepsiye dizildikten sonra yağlanarak pişirilir.
BAKLAVA YAPIMI
Bir bardak su, bir bardaktan biraz az yağ, iki limon suyu ve çok az da tuz hazırlanır. Un ile karıştırılır. Yarım saat dinlendikten sonra fındık büyüklüğünde topaklar yapılır. Hamuru fazla yorulmaz fındık büyüklüğünde ki topakların beş tanesi tekrar bir topak haline getirilir. Yufkaların mümkün olduğu kadar ince açılması gerekir. Hazırlanan yufkalar tepsiye serilir. Topak sayısı yarı olunca ortasına bol ceviz ekilir. Kalan yufkalar tekrar tepsiye serilir. Henüz pişmeden eşkenar dörtgen şeklinde kesilir. Hafif yağlanarak pişmeye bırakılır. Pembeleşmeye başlayınca fırından alınıp yarım kilo kadar tereyağı dumanı çıkacak kadar dağlandıktan sonra tepsinin üzerine dökülür. Tekrar fırına konur ve 5 dakika sonra alınır.
SARIĞIBURMA YAPIMI
Bir yumurta, bir bardak su, yarım bardak tereyağı ile yoğrulur. Kulak memesi yumuşaklığında yoğrulan hamur yarım saat dinlendirilir. Dinlenen hamurdan yumurta büyüklüğünde topaklar yapılır. Sonra çok ince olarak açılır. Yufka arasına bolca ceviz konur. Sarık şeklinde bükülerek tepsiye konur. Fırına koymadan evvel kızgın yağ dökülür. Sonra fırına konur. Fırından alınır. Soğumaya bırakılır. Tam soğuduktan sonra üzerine kestirilmiş şeker tatlısı dökülür.
BUĞDAY KAVUDU
1 Teneke kadar buğday önce Sac içinde kavrulur. Bu halde iken kavurga olarak kullanılır. Buna bazen süt de katılır. Buna da sütlü kavurga denir. Kavurga taze taze yenir. Kavrulmuş buğday değirmene götürülür. Un yapılır. Bez torbalarda saklanır. Kışın veya diğeri zamanlarda çeşit olsun diye yenecek kadar bir tepsiye konur. Biraz süt pişirilir. Sütle yoğrulur. Oldukça koyu olarak yoğurmaya dikkat edilir. Topak topak yapılarak taze taze yenir.
NOHUT KAVUDU
Nohut kavrulduktan sonra buğday gibi aynı işlemlere tutulur.
ARMUT KAVUDU
Dağ armudu (ahlat) kesilerek kurutulur. Değirmende un yapılır. Süt ile topak yapılarak yenir.
PEYNİR MAYASI
Davar siirdeni, gendime, bağa yaprağı ve maya otu bir kapta kaynatılır. Küçük bir küpte bekletilir. Bir hafta veya on gün sonra peynir mayası oluşur. İyice süzülür. Şişe veya küpte saklanır. Mayalanan süt bir saat sonra peynire dönüşür. İnce bez torbalar dökülür. Üzerine bir ağırlık konularak süzülmeye bırakılır. Tam suyu çıktıktan sonra dilimlenip, tuzlanarak tenekelere veya küplere konur. Buna Salamura Peynir denir. Peynir, çökelik ve biraz da yağ katılarak iyice yoğrulur. Biraz bekledikten sonra derilere hava almayacak şekilde basılır. Buna da Tulum Peyniri denir. Peynir henüz süzeklere alınmadan özel kokulu ve lezzetli peynir otu katılır. Sonra süzülmeye bırakılır. Buna da Otlu Peynir denir. Peynir süzülmeden devamlı elle karıştırılıp, kelep haline getirilir. Buna da Civil Peynir denir.
Evlenme çağına gelen genç erkeklerin anaları, kız aramaya başlar. İstenilecek kız belirlendiğinde, anası ile yakınlarından bir kaçı kızı görmeye gider. Kızı beğenirlerse, ertesi gün yeniden giderek kızı isterler. Kızı vereceklerse söz kesimi yapılır ve alınacaklar kararlaştırılır. Kız evinde yapılan nişanda yüzükler takılır.
Köylerimizde düğün yapma adeti canlı olarak devam etmektedir. Düğünden birkaç gün önce kız ve oğlan tarafının ileri gelenleri bir araya gelerek, alışveriş yapmaya çıkılır. Buna düğün masrafı denir. Düğün masrafının tamamını oğlan tarafı karşılar.
Düğünden önce, oğlan evinden kız evine, "tohum davarı" adı verilen esya (yatak, yorgan, halı, sandık gibi) göndererek, kız evinde sergilenecek ceyiz ile birlikte sergilenir. Ayrıca kız ve bir miktar da kuru yemiş gönderilir.
Geleneksel düğün aşamalarından biri de gelin hamamıdır. Kız ve oğlan evinin yakınları hamama çağrılır.
Kına gecesinde erkekler ve kadınlar, ayrı ayrı yerlerde eğlenirler. Kına türküleri söyleyerek, eğlenilir.
Gelinin alınacağı günden birkaç gün önce, kız evinde ceyiz toplanarak değer biçilir.
|
|
|